Damar Sertliği Nedir?
Damar sertliği özellikle sigara kullanımı, şeker hastalığı, kolesterol, hipertansiyon gibi durumlarla birlikte damarların esnekliğini kaybetmesi ve tıkanması durumudur. Damar sertliği çok önemli bir sorundur çünkü kalp, şah ve bacak damarlarının tıkanmasının temel nedeni damar sertliğidir. Kalp damarlarının tıkanması kalp kriziyle, ayak damarlarının tıkanması kangrenle ve hatta ayakların kesilmesiyle, şah damarlarının tıkanıklığı ise felçle sonuçlanabiliyor.
Damar Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Damar ne kadar daralırsa ya da tıkanırsa beslediği bölgede ona göre şikayetlere yol açabilir. Örneğin bu bölge şah damarı ise beyinde geçici görme kaybı, geçici şuur kaybı ya da baş dönmesi gibi belirtiler ortaya çıkar. Eğer tıkanıklık bacakta ise farklı belirtiler gösterir. Bacaklardaki damar sertliğine bağlı damar tıkanıkları da genellikle 50 yaşından sonra gözlemlenir. Yürüme mesafesi kısalır önce. Hasta topallar yürüyemez. Daha sonra istirahat ağrıları ortaya çıkar yani yatakta yatarken bile ağrısı olur.
Özellikle yaşlı insanlarda ya da menopoz sonrasında kadınlarda bu durum kireçlenmeyle çok karıştırılıyor. 50 yaşından sonra yapılacak basit bir muayene ve yılda bir kez düzenli check up’la tüm bu riskleri ve kötü sonuçları önleyebilmek mümkün olabilmektedir.
Minimal İnvaziv Cerrahi
Bacaklardaki damar tıkanıklığında uyguladığınız minimal invaziv cerrahi yöntemi nedir. Lokal anesteziyle uygulanan minimal invaziv cerrahi yöntem, hastayı ve kalbi en az yoran, küçük kesilerle yapılan bir tekniktir. Riskli hasta grubunda, kangrenli ve kesilmesi gündemde olan bacaklar için en uygun yöntemdir. Sorunlu bölgeye çok küçük bir kesi ile tıkalı damarın içerisine özel bir ilaç bırakarak ve hastayla konuşarak ameliyat yapılır.
Konuşarak Ameliyat Avantajı Nedir?
Her şeyden önce hastaya genel anestezi yerine lokal anestezi uygulanıyor. Böylece genel anestezi alamayacak özellikle yaşlı hastaları ameliyat etme şansı olmaktadır. Hasta şuuru açık olduğu için damar içerisine verilen damar açıcı ilaçtan fayda görecekse ayağını çekiyor, değilse ayağını hareket ettirmiyor. Biz biliyoruz ki hasta bu ameliyattan fayda görecek. Sonra uygun kanal varsa bypass yapıyoruz. Ameliyattan sonra yoğun bakım ihtiyacı olmuyor, hastalar ertesi gün yürüyorlar, iki-üç gün içinde de taburcu oluyorlar. Bacak damarlarındaki tıkanmanın ilk belirtisi topallamadır. Uyluk kaslarında, baldırlarda ya da diz bölgesindeki damarda bir tıkanıklık varsa bunların yaratacağı ağrı topallamaya neden olur.
Hastalar topalladığı için giderek yürüme mesafesi kısalır ve bir süre sonra hiç yürüyemezler. Hasta akşamları ayağının hep soğuk olduğunu söyler ki bu durum kangrene işaret edebilir. Bir süre sonra istirahat ağrıları başlar. Hasta uyurken bile ayaklarında şiddetli ağrı olur, hatta morfin bile ağrılarını kesmez. Ayakta renk değişimi (morarma, siyahlaşma), tırnaklarda beslenme bozukluğu, kıllarda dökülme, diyabetli hastalarda iyileşmeyen yaralar görülebilir.
Şeker Hastaları Dikkat!
Bizim en önemli hasta grubumuz özellikle şeker hastaları. Şeker hastaları genellikle ayaklarında ağrı duymazlar, çünkü aynı zamanda nöropati dediğimiz sinir tutumu olur. Hastanın ayakkabısı ayağını vurur, ayağında yara çıkar, ayağı kötüye gidince bize başvurur: çünkü durumdan habersizdir. Ayaklarında kapanmayan yaralarla, dayanılmaz ağrılarla hatta kangrenli halde bize gelirler. Oysa ki bu hastalar çok basit damar muayenesi ve damar tahliliyle değerlendirildiğinde, erken zamanda ayaklarını kurtarabiliriz. Bu nedenle şeker hastalığında damar kontrolü ya da rutin kontrollerin yapılması hayati önem taşıyor.